11 Aralık 2015 Cuma

Hamile Kalmak için Diz-Dirsek Pozisyonu

Hamile kalmak için sağlıklı çiftleri ilgilendiren iki önemli konu vardır. Bunlardan biri zamanı ve diğeri uygun pozisyondur. Hamile kalmak için en uygun pozisyonlardan biri diz-dirsek pozisyonudur.
Normal bir ilişki sonrası gebelik oluşabilmesi için spermlerin vajinaya uygun şekilde bırakılması ve vajinanın spermlerin rahim içine doğru ilerleyebilmesi için uygun pozisyonda durması gerekir. Bu şartları sağlayan pozisyonlar erkeğin üstte olduğu, kadın ve erkeğin yana doğru dönük olduğu pozisyonlar ile kadının diz-dirsek pozisyonunda olduğu şekillerdir. Erkeğin üstte olduğu durumda kadının kalçaları altına bir yastık yerleştirerek pelvisini yükseltmesi spermlerin doğru yönde ilerlemelerine yardımcı olur. Diz-dirsek pozisyonu ise özellikle sperm sayısı düşük olan durumlarda ek fayda sağlar. Oturur pozisyonda, kadının üstte olduğu veya ayakta olan cinsel ilişkiler gebelik elde etmek için uygun değildir.
Ek olarak aşağıda yer alan dikkat edilmesi gereken konuları unutmayınız.
  • Gebe kalmayı planladığızda 3 ay öncesinden korunmayı bırakın
  • Gebe kalmak için en uygun zamanda gün aşırı ilişkide bulunun
  • Gebelik için uygun dönemdeki ilk ilişkiden önce ve iki ilişki arasında erkeğin 48 saat boşalmamasının ideal olduğunu unutmayın
  • Sabah erken saatte ilişkide bulunun
  • Kayganlaştırıcı kullanmayın
  • Hiçbir zaman vajinal duş yapmayın
  • Vajinanın doğal duruşunu sağlayan gebelik için uygun pozisyonları tercih edin
  • Alternatif seks yöntemlerinden uzak durun
  • Su altında ilişkide bulunmayın

8 Aralık 2015 Salı

Suda Doğumun Anne ve Bebeğe Faydaları

Suda doğumun anne sağlığı üzerindeki etkileri şunlardır;
  • Su perinenin elastik olmasını sağladığı ve gevşettiği için doğum zorlamasını azaltır.
  • Su gebe kadının vücudundan üretilen ve mutluluk hormonu olarakta bilinenendorfin etkisi göstererek stresi azaltır.
  • Hamile kadının korku ve kaygı gibi hislerini azaltarak kan basıncının artmasını engeller.
  • Suyun kaldırma kuvveti sayesinde gebe kadının hareket kabiliyeti artarakkan dolaşımı hızlanır ve rahim kasılmaları etkin olur. Bu sayede gebe kadının duyduğu ağrı azalarak bebeğe iletilen oksijen artmaktadır.
  • Suda doğumu uygulayan klinik merkezler suyun rahatlatıcı özelliğinin gebe kadının enerjisini arttırdığını ve doğumun hızlandığını savunmaktadırlar.
Suda doğumun bebek sağlığı üzerindeki etkileri şunlardır;
  • Doğuma bağlı stresin azalarak bebeğin sıkıntıya düşme riskini azalttığı ve rahim ağzından daha rahat çıktığıiddia edilmektedir.
  • Su amniotik kese içerisindeki benzer bir ortamı sağlar.

Suda Doğum Nedir ?

Suda Doğum” adından da anlaşılacağı üzere özel ayarlanmış sıcak su içeren bir küvette doğumun gerçekleşmesine denir. Bu doğumun amacı suyun kas gevşetici ve sakinleştiricietkilerinden faydalanmaktır. Bu sayede doğum kolaylaşmaktadır. Bazı gebe kadınlar ise doğum öncesi evreyi su içerisinde geçirdikten sonra rahim ağzının açılması ve ağrıların başladığı evrede sudan çıkarak doğumu suyun dışında yapmayı tercih etmektedirler. Bazıları ise doğumuda su içerisinde gerçekleştirmektedirler.
Suda doğumu gerçekleştiren klinik merkezler suda doğum yapmanın, doğumu kolaylaştırdığını ve fetal komplikasyonları azalttığını savunmaktadırlar. Fakat suda doğumun normal doğumdan üstün olduğunu gösteren hiç bir bilimsel kanıt yoktur. Bu konudaki araştırmalar ise devam etmektedir.

Sezaryen ile Doğum

Sezaryen ile doğum“, bebeğin anne karnından uterus açılarak çıkarılması yöntemi ile doğumun gerçekleştirilmesi işlemidir. Özellikle “vajinal doğum” gerçekleşemiyorsa, anne ve bebeğin sağlığı tehlikeye giriyorsa “sezaryen ile doğum” tercih edilmektedir.
Sezaryen ile doğum dünyanın en eski ameliyat türlerinden birisidir. Gün geçtikçe ve tıp, teknoloji ilerledikçe sezaryen ameliyatı teknikleri de hızla gelişmektedir. Sezaryen ile doğum günümüzde neredeyse normal doğum kadar tehlikesiz ve başarılı noktalara ulaşmıştır.
Sezaryen ameliyatı herhangi olumsuz bir durum oluşmaz ise ortalama 45 dakika kadar sürmektedir. Bebek anne karnından ilk 10 dakika içerisinde çıkarılır ve geri kalan süre içerisinde anne karnını tekrar dikilir. Anne karnını kesme işlemi 8 kat tabakanın kesilmesi ile oluşur. Bu 8 kat tabaka sırası ile;
Cilt, Cilt altı yağ doku, kas koruyucu kılıf, kas tabakası, karın iç zarı, uterus zarı, uterus kası, amnion zarı

Normal Doğum Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Bebeğindoğum kanalı yoluyla dünyaya gelmesine “normal doğum” denir. Normalvajinal doğumun üç evresi vardır.
  1. Sancıların başlamasından serviks (Rahim ağzı) açıklığının tam olmasına kadar süren ilk evredir.
  2. Bebeğin doğumu ile tamamlanan ikinci evredir.
  3. Plasentanın çıkmasıyla tamamlanan üçüncü evredir. Üçüncü evreden sonra ise, kanama ya da yırtıklarınızın kontrolü yapılarak, epizyotomi veya varsa yırtıklarınızın dikilmesi işlemi yapılır.
Sabrınızı ve dayanıklılığınızı zorlayabilen, vajinal doğumdan çekinmenize yol açan uzun süreli ağrılarınız, doğumunuzun birinci evresinde gerçekleşir ve bir amaca yöneliktir. Bu evrede genellikle düzenli aralıklarla gelen her sancınız, rahminizin kasılmasına, rahim ağzınızın açılmasına ve bebeğinizin aşağı doğru itilmesine neden olur. Başka bir deyişle, gelen her sancınız, bebeğinizi size biraz daha yaklaştırır.

Erken Doğum ve Nedenleri

Erken doğum” hamile bayanın son adet tarihinden sonra yaklaşık olarak 37 hafta yani 9 aydan önce doğum yapmasına denir. İstatistiklere göre tüm hamileliklerin %8′lik (yüzde sekiz) kısmı erken doğum ile sonuçlanır. Ve ikiz gebeliklerde bu oran dahada yüksektir. Erken doğum sonucunda doğan bebeklere “prematüre bebek” denir ve genellikle normal kilolarından düşük doğarlar, ortalama olarak 2.5 kg ağırlıgında olurlar.
Erken doğum nedenleri;
  • En önemli nedenlerinden bir tanesi çoğul gebeliktir.
  • Rahim dışı ve içi enfeksiyonlaramniyon sıvısının fazla olması,
  • Rahmin yapısal bozuklukları ve anormallikleri,
  • Rahim içi kanamalar,
  • Genetik faktörler,
  • Doğumu başlatan fizyolojik mekanizmanın erken tetiklenmesi.
Gibi faktörler “erken doğum” olasılıklarını arttıran unsurlardır.

Erken Doğum Riski Taşıyan Anne Adayları

Erken doğum riski taşıyan anne adayları;
  • Yüksek tansiyonu (hipertansiyon) olan,
  • 17′nin yaşın altında, 35 yaşın üzerindekiler olan,
  • Yoğun çalışma şartları altında çalışanlar ve stress altında olan,
  • Daha önce erken doğum ya da düşük yaşayanlar,
  • Sigara ve alkol kullananlar,
  • Hamileliği sürecinde vajinal kanama sorunu olanlar,
  • Düşük kilolu anne adayları,
  • Birden fazla bebek bekleyenler,
  • Düşük gelir grubundan olan hastalar,
  • Bazı sistemik ve enfeksiyon hastalığı olan gebeler,
  • Çok doğum yapmış olanlar,
  • Gibi niteliklere sahip olan “anne adayları” erken doğum yapma riskine yüksek gebelerdir. Buna karşı önlem almaları gerekmektedir.